On Yıldır Kayıp.

   Yavru Ağzı On yıldır kayıp, izine rastlanamıyor. Sarı Lalemizin dağlarımızda nesli tükendi mi?

               "Yavru Ağzı" On yıldır kayıp, izine rastlanamıyor. Sarı Lalemizin dağlarımızda nesli tükendi mi? 

           Anadolu’nun yerli çeşitlerinden, Çokçapınar köyünün dağlarında yabani olarak yetişen “Yavru Ağzı” tür adı verilmiş Sarı Lale on yıldır kayıp. Baba Düzü’nü çevreleyen eteklerde, Karaburun ve Koca Koru muhitlerinde kıraç kesimlerde eski yıllarda görülen, on yıl önce Kocakoru-Ayazın Dere yamaçlarında rastlanan Yavru Ağzı Sarı Lale son zamanlarda görülemiyor. Dağlar, ovalar ve yaylalar tabii bitki örtüsünün zenginliğiyle güzel. Meraların, sıra ile otlatma planları yapılmadan bilinçsizce hayvan otlatılması neticesinde tohum yapamadan tüketilen bitkiler zamanla yok olmaya başlıyor.  Çokçapınar, Seyitali, Kandilli ve Darıdere köyleri arasında kalan dağlarda görülen Yavru Ağzı adlı Sarı Lalemiz son yıllarda görülemez oldu, bu bölgede neslinin tükenmiş olma ihtimali var. Yavru Ağzı adlı Lalemizin tehlike kategorisine göre küresel ölçekte az riskli ancak bölgemiz açısından tehlike arz ediyor. Adı geçen köyler arasındaki bölgelerde bulunup bulunmadığına dair uzman ekipler tarafından bir çalışma yapılmış değil. Görülen bölgelerden kültüre alınarak yeniden bölgeye kazandırılması mümkün. Bölgemiz lale yetiştirmeye uygun iklime sahip bulunuyor, bu açıdan farklı türler ile lale yetiştiriciliği ticari olarak ta ele alınabilir. Alma garantili üretim yaptıran firmalarla irtibata geçip iklimin sunduğu avantajı ekonomik getiriye çevirmek de mümkün.

SARI LALE (Tulipa sylvestris L.)

Çokçapınar köyü bölgesi, Sarı Lale (Tulipa sylvestris L.)’nin alt türü Australis (Yavru Ağzı, Ballı Lale)’in görüldüğü Uludağ, Eskişehir Sündiken Dağları ve Kütahya Murat Dağı üçgeninin ortasında.  Nisan-Mayıs aylarında çiçeklenen, bölgesel adı Yavru Ağzı adı verilmiş “Tulipa sylvestris var. Australis” tür adlı yabani lalemiz, son on yıl içinde Çokçapınar dağlarında görülemiyor, dağımızda neslinin tükenmiş olma tehlikesi var.

IUCN tehlike kategorisi; “Tulipa sylvestris subsp. australis" için, küresel ölçekte “Az Riskli-LC”

IUCN tehlike kategorisi; “Tulipa sylvestris subsp. sylvestris" için, ulusal ölçekte “Vahim-CR”

Sarı renkli Lale, İsveçli botanikçi, hekim ve zoolog Carl Linnaeus tarafından, 1753 yılında bilim dünyasına tanıtılmıştır. Türkçe adını çiçeklerinin sarı renginden alan türün, Türkiye'de iki alt türü vardır. Yavruağzı  (Tulipa sylvestris L. subsp. australis [Link] Pamp.) ve Sarı Lâle (Tulipa sylvestris L. subsp. sylvestris).

Bu alttürlerden, Yavru Ağzı “Tulipa sylvestris subsp. australis"; kuzeyde Bolu-Çankırı'dan, Köroğlu Dağları'nı takip ederek Beypazarı üzerinden Antalya'ya uzanan ve batıda, Kazdağı ve Uludağ ile Ege Bölgesi'nin iç kısmını kapsayan alanda doğal yayılış gösterir. Bu alttür, Anadolu diyagonalinin doğusunda görülmez. Lâlenin birincil gen merkezi olan Orta Asya'daki Pamir ve Tanrı Dağları ile bağlantısı bulunmadığından,  bu taksonun Anadolu'ya özgü olduğu kabul edilir.

           Lalenin Özellikle Orta Asya'dan Türklerin göçleriyle birlikte Anadolu ve Avrupa'ya yayıldığı tahmin edilmektedir. Sarı Lale’nin Diğer alttürü olan, “Tulipa sylvestris subsp. sylvestris"; çok eski yıllardan beri sadece Van'da, kültür bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizin doğal türü olmamasına rağmen, Van'ın Yörükevleri semtindeki bahçelerde yaşamını sürdüren egzotik bitki olarak değerlendirilir. Bu alttür, Türkiye'nin batısında yer alan diploid örnek “Tulipa sylvestris  subsp. australis"ten türemiş, polimorfik temsilcidir. Avrupa'da da triploid ve tetraploid bireyleri ile kültürden doğaya kaçarak yayılmış, yaşama ve uyum toleransı oldukça yüksek bir bitkidir. (İsmail EKER)

Yavruağzı resimleri için link http://www.bizimcicekler.org.tr/search.php?genusID=851&p=2 http://www.bizimcicekler.org.tr/gallery.php?taxonID=9116

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu sen yap

Yorum Yazın